Röportaj: Ayın Konuğu | Styleboom

O blogger aleminin en güzel en fit ve en başarılı moda bloggerı. Hem akademik hem de oldukça sosyal olan Styleboom ile bu koşturmalı hayatında güzelliğini borçlu olduğu beslenme sırlarının kapılarını araladık.

Teşekkürler Boom.

 

Styleboom?un aklına sağlıklı beslenme deyince ne gelir, nasıl tanımlar?
Yağlı, tuzlu, katkı maddeli yiyeceklerden uzak durmak. Zeytinyağlı yemekler, bol balık, süt ve yoğurt, tam tahıllı yiyecekler, su su su, annem olsa soysa hazırlasa bol bol meyve tüketmek de gelir.

Boom sağlıklı beslendiğinizi düşünüyor mu, neden?
Doğrusu öyle umuyorum. Her zaman evde yemeyi ön planda tutan Karadenizli bir baba ve Giritli bir anne dolayısıyla iki sağlıklı ve hafif mutfağın leziz bir karışımıyla büyüyen ve evlilik sonrası da eskiye göre daha fazla yaramazlık yapsam da yine bu düzeni devam ettirmeye çalışan biriyim. Soframız genelde sebze, balık, beyaz et ağırlıklı, kızartma, hamur ve yağdan uzak. Kırmızı etde de sebzelerle sotelenmiş hafif seçenekler tercihim. Yoğurdumu, peynirimi, sütümü ihmal etmem. Çay, kahve, kolayı asla içmem hatta hemen hiç bir meşrubatı sürekli ve sıklıkla tüketmiyorum. Pasta, börek, çörek yani hamur işlerini asla market ürünlerinden almam, evde en hafif, en şekeri, tuzu kararında olanını yapar, bazen fırında unutur yakar, ve uzun sürede tüketirim. Esasen yeme içmede ben bildiğin sıkıcı ve rutinim diyebilirim. Ama benim de yumuşak karnım var: kışın günde 1 çikolata yazın günde 3 top dondurmamdan asla vazgeçemiyorum.

Daha önce diyet yaptın mı?
Son dönemde bir kahvaltılık gevrek kampanyasını saymazsak hayatımda hiç rejim yapmadım. Fakat özellikle doğru beslenme ile sağlanacak yaşam kalitesi/geç yaşlanma gibi konularla ilgili kitaplara pek düşkünümdür ve teyit edilmiş bilgileri, deneyimleri oradan öğrenip uygularım genellikle.

Bu güzel görünümünü beslenmesine mi yoksa aktif bir hayata (spor gibi- yapar mısın ayrıca) mı borçlu?
Teşekkür ederim. Güzellik bence göreceli. Ama bence esas güzellik ?gençlik?. Ben doğru beslenmeyi esasen vücudumun iyiliği için yapıyorum. Örneğin fazla kilo denince benim aklıma ilk gelen çok beğendiğim bir elbiseye girememek değil, ilk aklıma gelen mesela yumruk kadar kalbimin, ya da yükü zaten çok ağır olan karaciğerimin hani şöyle çizgi filmsel bir görüntüsü, ne kadar yorulmuş, ne kadar üzgün olduğu. Hani iç güzellik daha mühim derler ya ben buna katılıyorum ama şöyle; güzel olmanın değil, güzel görünmenin en önce içeriden, vücudun içinden, organların ışığından geldiğine inanıyorum.
İnsanlar vücutlarının bir mucize değil de bir makine olduğunu fark etse bu çok daha kolay olur sanırım, bu makinenin de bir ömrü var ne kadar düzgün kullanır, iyi bakarsın o ömrünü o kadar teklemeden, kendinden çok kaybetmeden geçirir.
Ben düzenli spor yapıyorum, her zaman yaptım, ara verdiğim zamanlar oldu, o aradan önce ne kadar iyi hissettiğimi hiç unutmadım ve hep devam ettim. Bir de çok gülerim hihiii :).

Boom?u bir çok davette görüyoruz, bu beslenme şeklini etkiliyor mu? Nasıl?
Doğrusu pek değil. Dediğim gibi sıkıcılık derecesinde rutinim olduğu için ben pek saat sektirmiyorum. Bir partiye gidilecekse evden yemeğimi yiyip çıkarım, süt saatim, yoğurt saatim belirli vs. 30 yaşından sonra yaş kemale erdi daha da dikkat etmeliyim diyerekten alkol tüketimimi arkadaşlarla arada bir rakı sofrasına oturup keyif yapmadıkça bıraktım. Davetlerde, partilerde vs pek alkol almam, abur cubura çok yüklenmem. Ama çok da kasmam, çünkü bence herkesle birlikte eğlenmek çok daha önemli, o zaman keyfin yerine gelir, keyfin yerindeyse ertesi gün kendine çeki düzen verir, dün sapıttım eyvahlar olsun der bir detoks yaparsın olur biter:p Ama yok keyfin kaçmışsa o partide içmediğin alkolün, yemediğin aperatifin 10 katını ertesi gün sıkıntıdan, keşke keşke diye düşünüp durmaktan abur cuburla alıverirsin.

Blog takipçilerime beslenme ile ilgili bir önerin var mı?
Biricik Styleboomerların çoğu kadın, o yüzden onlara sahip olduklarına çok iyi bakmalarını, bunu da beslenmeyi çok büyük bir kısmını oluşturacak şekilde yapmalarını öneririm. ?Kadın? olmak çok güzel o yüzden o kadının sütünü, yoğurdunu kısacası kalsiyumunu versinler; doğurarak zaten canlarından bir başka can yaratıyorlar o yüzden omegalarını alsınlar, balık, keten tohumu, bol yeşil sebze, yeşil mercimek, ceviz, badem ve daha pek çok şeyi ihmal etmesinler. Maalesef biz kadınlara önce annemizden sonra kendimizden daha iyi bakacak kimse yok, geri kalanı sadece istiyor istiyor. Bizler de hep verici olmaya programlıyız, veriyoruz.

2 Comments Add yours

  1. styleboom dedi ki:

    Cok zevkle takip ettigim bu guzel bloga konuk oldugum icin cook keyifliyim:) Cok tesekkurler kelebekcim;)

  2. seda dedi ki:

    sağlıklı ve işlenmemiş gıdalarla beslenmeyi benim kadar ciddiye alan biri daha yok sanıyordum; bu kadar fit olmasına rağmen dikkat eden biliçli mi bilinçli styleboom harikasın! genelde insanlar sağlıklı beslenmeyi hep kilo vermek amaçlı kullanırlar, ve kilo verdikten sonra eski rutinlerine geri dönerler. çok takdir ettim seni. saatli ve bilhassa evde yemek yemeye özen göstermek ne harika!

    hazır meyve suları, konserveler, hazır çorbalar, hazır börek-çörekler.. asla evime girmez. yurtta hazır kek alırdım, bıraktım almayı tabii ki. ama işte, her ne kadar reyhan pastanesinin veya la duree’ninkilerin yerini tutmasa da, carte d’or’un macaronları evime girmeyi başardı:) sakın denemeyin, pek hoş!

    ne diyeyim boom, tebrik ve takdir ettim, insanlar hep böyle der der ama pis pis hazır limonataları yuvarlar, salamlar, jambonlarla hafif (!) sandviçler hazırlarlar. ama sen inanılmaz tutarlısın, imrendim ve örnek aldım hemen!

    geride verilmesi beklenen bir 8 kg.’ım daha var, çok azimli gördüm kendimi:p

    özge’cim ve boom’cum öperim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Protected by WP Anti Spam