Etiket Okuma Neden Önemlidir?

Markete alışveriş yapmaya gittiniz. Raflardan teker teker ihtiyacınız olanları alıyorsunuz. Bu ürünlerin etiketlerini okumak hiç aklınıza geldi mi?
Etiket okuma alışkanlığı kazanmak sağlıklı beslenmenin aslında en temel kurallarından biridir. Besin etiketlerini okuyarak hem besinlerin içlerinde ne olduğunu hem de ne kadar enerji ve besin öğesi içerdiğini (günlük ne kadarını karşılar gibi) görebilirsiniz. Ayrıca besin etiketlerini okuyarak aynı ürünlerin daha çok besin öğesi içeren ve daha az enerji içerenlerini karşılaştırıp sağlıklı olanları seçerek tercihlerinizi değiştirebilirsiniz.

Besin etiketlerini nasıl okunur?

Porsiyon: Dikkat etmeniz gereken ilk bölüm porsiyon ölçüsüdür. Etiketlerde bazen 100 gramına bazen ise net ağırlığına göre değerlendirmeler yapılır. Eğer 100 grama göre değerlendirme yapıyor ise mutlaka paket gramajını dikkate alarak değerlendirin.

Kalori: Besinlerin kalorileri 1 porsiyona (genelde çorbalarda ve pudinglerde bulunur) ve gramajlarına göre değişir. Önemli olan kalorinin hangi besin öğesinden geldiğini bulmaktır.

Besin Öğeleri: Besin öğeleri özellikle karbonhidratlar, yağlar ve proteinler besinin kalorisinin nerden daha çok kaynaklandığını göstermek için oldukça önemlidir. Yağlar bazı etiketlerde doymuş, doymamış, tekli doymamış ve çoklu doymamış hatta trans yağ olarak gruplara ayrılırlar. Doymuş yağ ve trans yağ içeriği ile beraber kolesterol içeriğinin de düşük miktarlarda olması istenir. Enerjinin daha çok protein ve karbonhidratlardan gelmesi yağlara göre daha istenir bir durumdur. Fakat karbonhidralarda ise porsiyon başına 5 gramı geçmesi çok istenmez. Ayrıca lif, vitamin ve mineral içeriğinin de yüksek veya yeterli miktarlarda olması istenmektedir. Sodyum ise ödem ve tansiyon problemine yol açacağı için düşük istenen bir besin öğesidir.

Günlük İhtiyaca göre: Bazı besin etiketlerinin üzerinde günlük ihtiyacı karşılama yüzdeleri verilmektedir. Günlük ihtiyaçlar kişiden kişiye göre değişmektedir. Özellikle hastalarda, gebe ve emziklilerde, çocuklarda daha fazla olmaktadır.

Besinlerin hazırlanması sırasında içlerine katılan diğer bileşikler genelde mısır şurubu, maltodekstrin, dekstroz, ksilol, maltoz, malt, isomalt, hidrolize nişasta, hidrolize pirinç nişastası, sitrik asit, peynir altı suyu tozudur. Bu maddeler gıdalara lezzet vermek, asitliği düzenleyerek daha uzun süre bozulmadan kalmasını sağlamak amacı ile eklenmiştir. Vücuda olan etkileri ise insülin düzeylerini arttırması ve daha çok yağ depolanmasına neden olmalarıdır. Şeker alkolleri (sorbitol gibi), maltotal gibi bileşikler ise düşük şekerli yiyeceklerde ve sakızlarda bulunmaktadır. Ancak bu besinler fazla tüketildiğinde sindirim sisteminde bozulmalara ve ishale neden olabilmektedirler. Bütün bu katkı maddelerinden kaçmak pek mümkün değildir fakat bu besinleri az az tüketebilir veya daha az içeriğe sahip olanları seçe olabildiğince az içeriğe sahip olan besinleri seçebiliriz.

Bazı Besinlerde Dikkat Edilecek Uyarılar

Tuz: Tuzların iyotlu olmasına dikkat etmeliyiz ve üzerinde mutlaka iyotlu ibaresi bulunmalı. (hipotroidi hastaları hariç) Ayrıca sodyumu düşün tuzları da tercih edebiliriz. (özellikle hipertansiyon hastaları)

Sakızlar: Şekersiz fakat tatlandırıcı eklenmiş sakızlarda ?Laksatif? ibaresine dikkat etmemiz gerekir. Çünkü laksatif etki fazla tüketildiğinde ishale neden olur demektir. Ayrıca ?fenilalanin içerir? ibaresi de fenilketonüri hastlarının dikkate alması gereken bir ifadedir.

Hazır Çorbalar ve Çocuklarla İlgili besinler: Özellikle bu besinlerin etiketlerinde ?koruyu, renklendirici ve yapay aroma içermez? ibarelerine dikkat etmemiz gerekir.

Diyet Ürünler: Diyet ürünlerde özellikle kalori oranına dikkat edilmelidir. Porsiyona göre kaloriler göz önünde bulundurularak tüketilmelidir.

**3 adet diyet bisküvi= 1 dilim ekmek

Ketçap: Ketçapların katkısız ve içeriğinde koruyucu madde içermemelerine dikkat etmeniz gerekmektedir. Üzerinde katkısızdır yazan ketçapların ise etiketlerindeki içerik kısmını okuyarak kontrol edebilirsiniz.

** Aslında ileriki dönemlerde dikkat etmemiz gereken bir diğer işaretlerden biri de bu olacak. Genetiği değiştirilmiş ürünler. Gıda piyasasında bir salgın gibi yayılmakta ve aslında insan vücuduna ileride nasıl etkiler yapacağı bilinmemekte.

Resim kaynak: corbis.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Protected by WP Anti Spam